Turkish » German

Turkish)

deplasman maçı <-nı> N SPORTS

deplasman maçı

tenis maçı

boks maçı

futbol maçı

rövanş maçı

final maçı

kupa maçı

çeyrek final (maçı) SPORTS

Turkish

Morphy onu yenerdi, gerçi birçoğunun düşüncesinin aksine onların maçı tek kale oynanmaz ve çetin bir mücadeleye sahne olurdu. tr.wikipedia.org

Basitçe, üstü açık kafes maçında dikenli tellerin kullanılması onu dikenli tel kafes maçı yapmaz. tr.wikipedia.org

Cena'nın eleme maçı yapmadığı için teknik olarak turnuvada yer alamayacağını açıkladı. tr.wikipedia.org

Dört yarı finalist ekip, kazananının konfederasyonlararası play-off maçı oynayacağı son tura yükseldi. tr.wikipedia.org

Tek oyunculu oyunda, oyuncu kaybettikten sonra devam edebilir ve maçı kaybettiği rakibe karşı mücadele edebilir. tr.wikipedia.org

Bir gün boks maçı esnasında elini incitir, eline bir şey olmadığında ısrar ederek maça devam eder. tr.wikipedia.org

Bunlara örnek olarak çelik sandalye maçı, dikenli telli beyzbol sopası maçı, raptiye maçı vb. tr.wikipedia.org

Maç sırasında yenilmek üzereyken sahibinin dövülmesine üzülen buldoğun rakip boksöre saldırmasından faydalanarak onu döver ve maçı kazanır. tr.wikipedia.org

ROH spikerleri bu maçın onun son maçı olacağını düşünüyordu ve son maçta ona saygı gösterdiler. tr.wikipedia.org

Oduncu (lumberjack) maçı, maça doğrudan katılmayan güreşçilerin ringin etrafını kuşattığı normal bir maçtır. tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Turkish