Translations for „nokta“ in the Turkish » German Dictionary

nokta N

1. nokta:

nokta

Punkt m

2. nokta:

nokta

Fleck(en) m

nokta

Tupfen m

3. nokta:

nokta

Stelle f

nokta

Ort m

Phrases:

nokta

Hinsicht f

noktası noktasına

Punkt für Punkt

noktası noktasına

haargenau

Usage examples with nokta

ölü nokta

toter Punkt

pürüzlü nokta fig

Haken m

zayıf nokta

Schwachstelle f

can alacak nokta

wunder Punkt

iki nokta (üstüste)

Doppelpunkt m

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Onun yorumsama anlayışı, anlamı, yorumcunun noktasında arayan bir duruşa dayanır.

tr.wikipedia.org

Emekli askerler, memurlar, edebiyatçılar ve emekli insanların özellikle taşındıkları bir nokta oldu.

tr.wikipedia.org

Geçiş veya bağlılık noktası olarak belirlenen bir noktadan sonra süreç ışığa bağımsızken, büyüme safhasında ışığa bağlıdır.

tr.wikipedia.org

Bir ekstra ışık olan Şamaş’ta her gece yakılır ve bu ışık diğerlerinden farklı bir noktadadır.

tr.wikipedia.org

Nehir kıyısı kentte çıkan yangınlar için kilit bir noktaydı.

tr.wikipedia.org

Yunuslar, daha az nokta olan tahtayı şans eseri olabilecek orandan çok daha yüksek bir sıklıkla seçtiler; bu, onların sayıları ayırt edebildiklerini göstermektedir.

tr.wikipedia.org

Plazma zarının sitoplazmaya bakan yüzünde zar elemanları bulundukları noktalara demirleyen sitoiskelet elemanları yer alır.

tr.wikipedia.org

Hala ayrı ayrı noktalarda yanmakta olan yapılar olmasına rağmen, büyük yangın artık sona ermişti.

tr.wikipedia.org

Bu liman, kent ve ülke için önemli bir uluslararası ticaret noktasıdır.

tr.wikipedia.org

Bağlantılar ile aynı dokümanın farklı bir noktasına gidilebilir, tamamen farklı bir doküman açılabilir ya da tamamen farklı bir veri tipine yönlendirme yapılabilir.

tr.wikipedia.org