Translations for „parçaları“ in the German » Turkish Dictionary

Trailer

ara parçaları pl -in

zusammengehören

bir bütünün parçaları olmak

spicken etw

domuzyağı parçaları sokmak -e

Lesestoff

okuma parçası/parçaları, okunacak şey

Filmvorschau

(bir filmin) ara parçaları, fragman

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Kasaba terk edilmiş bir durumdadır; sokaklarda kırbaç otu ve parçalanmış asfalt parçaları görülür.

tr.wikipedia.org

Bunların arasında boyalı seramik, pipolar, küpler, çanaklar, camdan bilezik parçaları da bulunmaktadır.

tr.wikipedia.org

Alternatif olarak, kulaklık kontrolleri parçaları duraklatmak, oynatmak, atlamak ve tekrarlamak için kullanılabilir.

tr.wikipedia.org

Danimarkalı vizon çiftçileri işlerinin sürdürülebilir olduğunu iddia etmekte, vizon atıkları gıda endüstrisini beslemekte ve ölü hayvanın tüm parçaları et, kemik unu ve biyoyakıt olarak kullanılmaktadır.

tr.wikipedia.org

Kalede ayrıca günümüzdekilerden farklı mermi sistemleri, seramik parçaları, pipolar, sikkeler, amphoralar, pithoslar, gülleler ve 4 farklı tandır başta olmak üzere 500 eser bulunmuştur.

tr.wikipedia.org

Bunlar vücuda giren tel, kıymık, cam parçaları, silika, toz vb elimine edilemeyecek maddelerdir.

tr.wikipedia.org

Hıngel dolgun, gözenekli, gür, haşlanmış hamur parçaları, haşlanmış et (kuzu veya tavuk), et suyu ve sos ile servis edilir.

tr.wikipedia.org

Chiryū'nun ekonomisi sanayiye dayalı olup şehirde otomotiv parçaları, otomotiv elektronik imalatı bulunmaktadır.

tr.wikipedia.org

Taarruzun ertesi günü buldozerler, kurbanların vücut parçaları da dahil olmak üzere binanın enkazınındaki her şeyi topladı ve bir çöplüğe taşıdı.

tr.wikipedia.org

Bu dönemdeki patlamalarda küçük taş parçaları dağın etrafındaki volkanik tepelerin oluşmasını sağladı.

tr.wikipedia.org