Turkish » German

Turkish)

sahaf: noun
sahan: noun
rahat: I. noun II. adjective and adverb III. interjection
seyahat: noun
ıslahat
izahat
sahil: noun
sahte: adjective and adverb
sahur: noun
şahit: noun
sahih
sahra
sahip: noun
sahne: noun
şah mat
şahadet: noun
cerahat: noun
kabahat: noun
sefahat

You are viewing results spelled similarly: rahat , sahan , sahaf , ıslahat , sefahat , seyahat , izahat , sahne , sahip , sahra , sahih , şahit , sahur , sahte , sahil , kabahat , cerahat , şahadet and şah mat

sahaf N

sahaf

Antiquar(in) m (f)

sahan N

sahan

Pfanne f

sahanda yumurta

Spiegelei nt

I . rahat <-tı> N

1. rahat:

rahat

Ruhe f

2. rahat:

rahat

Gemütlichkeit f

II . rahat <-tı> ADJ

III . rahat <-tı> INTERJ

rahat

rührt euch!

rahat bırakmak -i

in Ruhe lassen, zufriedenlassen jdn

rahat bir köşe

eine gemütliche Ecke

rahat dur!

sei ruhig!

rahat etmek

seine Ruhe haben

rahat rahat

in aller Ruhe

rahat vermemek -e

nicht in Ruhe lassen jdn

rahatına bakmak

es sich bequem machen

seyahat <-ti> N

seyahat

Reise f

seyahat acentası

Reisebüro nt

seyahat çantası

Reisetasche f

seyahat çeki

Reisescheck m

seyahat etmek

reisen

seyahate çıkmak

eine Reise antreten

seyahate çıkmak

verreisen

ıslahat <-tı> [ɑː] obs

ıslahat

Reform f

ıslahat

Reformen pl

izahat <-tı> [ɑː]

izahat → açıklama

izahat

Erklärungen pl

izahat

Aufschlüsse pl

açıklama N

1. açıklama Verbalsubstantiv zu açıklamak:

2. açıklama:

açıklama

Erklärung f

açıklama

Erläuterung f

sahil N (am Meer)

sahil

Küste f

sahil

Ufer nt

sahil

Strand m

sahte ADJ

sahte

falsch, unecht

sahte para

Falschgeld nt

sahur N

sahur

Essen vor Tagesanbruch im Fastenmonat

şahit <-di> N

1. şahit:

şahit

Zeuge m

şahit

Zeugin f

Phrases:

şahit

Beweis m

şahit

Beleg m

şahit etmek -e

bezeugen etw

sahih obs

sahih → doğru obs , → gerçek

I . gerçek <-ği> N

1. gerçek:

gerçek

Wirklichkeit f

gerçek

Realität f

2. gerçek:

gerçek

Wahrheit f

3. gerçek:

gerçek

Tatsache f

II . gerçek <-ği> ADJ

1. gerçek:

gerçek

echt

gerçek

richtig

2. gerçek:

gerçek

wirklich, tatsächlich

Phrases:

gerçek

wahr

gerçek dışı

realitätsfern

gerçek dışı

unrealistisch

gerçek dışı

irreal

gerçek dışılık

Irrealität f

gerçek zaman INET

Echtzeit f

gerçeği söylemek gerekirse

um die Wahrheit zu sagen

I . doğru ADV

doğru

direkt, gerade

doğru

geradeaus

II . doğru ADJ

1. doğru:

doğru

richtig, wahr

2. doğru (aufrichtig):

doğru

ehrlich

3. doğru:

doğru

passend, zutreffend

III . doğru PRÄP

doğru (örtlich)

in Richtung auf

doğru (örtlich) -e

gegen +acc

doğru (zeitlich) -e

gegen +acc

IV . doğru N

1. doğru:

doğru

wirklicher Sachverhalt m

2. doğru MATH:

doğru

Gerade f

doğru çizgi

Gerade f

doğru gitmek (Uhr)

richtig gehen

sahra [-rɑː]

1. sahra:

sahra

Wüste f

Büyük Sahra

die Sahara

2. sahra:

sahra

Feld nt

sahra postası MIL

Feldpost f

sahra topu MIL

Feldgeschütz nt

sahip <-bi> N

sahip

Besitzer(in) m (f)

sahip

Inhaber(in) m (f)

sahip olmak -e

besitzen etw

sahne N

1. sahne:

sahne

Bühne f

2. sahne:

sahne

Schauplatz m

Phrases:

sahne

Szene f

sahneye çıkış

Auftritt m

sahneye çıkmak

auftreten

sahneye koyma

Inszenierung f

sahneye koymak -i

inszenieren etw

şah mat

şah mat

schachmatt

şahadet <-ti> N

1. şahadet:

şahadet

Zeugenschaft f

Phrases:

şahadet

Heldentod m

şahadet getirmek (islamisch)

das Glaubensbekenntnis ablegen

cerahat <-ti> N

cerahat

Eiter m

kabahat <-ti> N

kabahat

Schuld f

sefahat

User Entry

sefahat

die Ausschweifung, das Laster

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Browse the dictionary

Turkish

Translations for „sahat“ in the Turkish » German Dictionary (Go to German » Turkish)

sahaf N

sahan N

I . rahat <-tı> N

1. rahat:

2. rahat:

II . rahat <-tı> ADJ

1. rahat:

2. rahat:

3. rahat (Ort):

III . rahat <-tı> INTERJ

seyahat <-ti> N

ıslahat <-tı> [ɑː] obs

izahat <-tı> [ɑː]

izahat → açıklama

See also açıklama

açıklama N

1. açıklama Verbalsubstantiv zu açıklamak:

2. açıklama:

sahil N (am Meer)

sahte ADJ

sahur N

şahit <-di> N

1. şahit:

Phrases:

sahih obs

sahih → doğru obs , → gerçek

See also gerçek , doğru

I . gerçek <-ği> N

1. gerçek:

2. gerçek:

3. gerçek:

II . gerçek <-ği> ADJ

1. gerçek:

2. gerçek:

Phrases:

I . doğru ADV

II . doğru ADJ

1. doğru:

2. doğru (aufrichtig):

3. doğru:

III . doğru PRÄP

IV . doğru N

1. doğru:

2. doğru MATH:

sahra [-rɑː]

1. sahra:

2. sahra:

sahip <-bi> N

sahne N

1. sahne:

2. sahne:

Phrases:

şah mat

şahadet <-ti> N

1. şahadet:

Phrases:

cerahat <-ti> N

kabahat <-ti> N

sefahat

Browse the dictionary

Links to further information

Feedback

Vocabulary trainer

Synonyms

My search history