Turkish » German

Translations for „sakatat“ in the Turkish » German Dictionary (Go to German » Turkish)

sakatat <-tı> N pl

sakatat

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Hastaların kakao, çikolata, kuru yemiş, mantar ve beyin, böbrek, karaciğer gibi sakatatları tüketmekten kaçınması gerekir.
tr.wikipedia.org
Mutfağın temel malzemeleri kuzu eti, yöresel baharatlar (sumak, kişniş, karabiber vs.), pirinç, sakatat çeşitleri, tereyağı, bulgurdur.
tr.wikipedia.org
Azot ve karbon kaynakları çoğunlukla, kurutulmuş boynuz, deri artıkları, sakatat ya da kurutulmuş kan olmuştur.
tr.wikipedia.org
Beyin, diğer sakatatlar gibi besin olarak tüketilebilmektedir.
tr.wikipedia.org
Bal, tahıllar, süt, sakatat ve yumurta pirolizidin alkaloidleri içermektedir.
tr.wikipedia.org
Kebaplar genellikle kuzu eti, sığır eti veya tavukla yapılırken, daha az yaygın olan çeşitler marine edilmiş sakatat kullanır.
tr.wikipedia.org
Bu yüzden altın madenlerinde görülen bir uygulamada olduğu gibi, bazı mezbahalar sakatattan sorumlu işçilerinin üzerlerini çalıntı safra taşı için dikkatle ararlar.
tr.wikipedia.org
Kuzu paça, işkembe çorbası, kelle ve kelle paça gibi işkembecilerde yenilen bir sakatat yemeğidir.
tr.wikipedia.org
Demir için en iyi kaynaklar karaciğer, böbrek, kalp, sakatatlar, yumurta sarısı, balık, istiridye, fasulye, ıspanak, buğday ve yulaf unu, hurma, ceviz, fındık, kuru kayısı ve pekmezdir.
tr.wikipedia.org
Haggis (sakatat yahnisi), İskoçya'ya ait bir ulusal yemek.
tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe