Translations for „tuz“ in the Turkish » German Dictionary

tuz N

tuz

Salz nt

tuzu kuru olmak

es gut haben

tuz ruhu

tuz ruhu

Salzsäure f

Usage examples with tuz

iyotlu tuz

Jodsalz nt

sofralık tuz

Tafelsalz nt

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Ayrıca bunlardan başka nikel, bakır ve iyot ile tuz da zengin yeraltı madenleri arasında yer alır.

tr.wikipedia.org

Sindirim siteminde safra kesesi tarafından salgılanan safra tuzları yağların daha kolay sindirimine yararlar.

tr.wikipedia.org

Sarımsak, soğan, karabiber, tuz ve kırmızı biber eklenerek her şey pişene kadar ateşte bırakılır.

tr.wikipedia.org

Tuz taşları yüzey altındaki davranışları bulundukları ortamdaki fiziksel özellikleri ve mineralojileri nedeniyle ekonomik olarak önemlidirler.

tr.wikipedia.org

Yaygın bir hidroliz türü zayıf bir asit veya zayıf bazın bir tuzu (ya da her ikisi de) suda çözüldüğünde meydana gelir.

tr.wikipedia.org

Asit gibi, hipobromit tuzları da kararsızdır ve ilgili bromat ve bromür tuzlarını vermek üzere yavaş bir orantısızlaştırma reaksiyonu geçirir.

tr.wikipedia.org

Becquerel yağmurlu havadan dolayı birkaç gün uranyum tuzlarını güneş ışığına maruz bırakamadı.

tr.wikipedia.org

Kadınbudu köfte; kıyma, soğan, pirinç, yumurta, sıvı yağ, karabiber, tuz ile yapılan bir tür köftedir.

tr.wikipedia.org

Bunlar tuz göllerinin, iç denizlerin ve derin sular gibi deniz sularında ve buharlaşma havuzlarının birincil sakinleridir, bulundukları suyu renklendirir ve parlak renkleri çökertirler.

tr.wikipedia.org

Tuz, ve bazen şeker, pişirirken tat için katılır.

tr.wikipedia.org