Translations for „uzlaşmaz“ in the Turkish » German Dictionary

uzlaşmaz ADJ

uzlaşmaz

unversöhnlich

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bu zorunluk, eskimiş üretim ilişkileriyle gittikçe gelişen üretim güçleri arasındaki uzlaşmaz karşıtlığın doğurduğu bilimsel bir zorunluktur.

tr.wikipedia.org

Anarko komünizmin anarşizm ideolojisi içindeki konumu tartışmalıdır, çünkü bireyci ve anarko kapitalist anarşistler onu özgürlük düşüncesi ile uzlaşmaz görürler.

tr.wikipedia.org

Buna göre iki sınıf, burjuvazi ve işçi sınıfı uzlaşmaz bir çıkar mücadelesi içerisindedir.

tr.wikipedia.org

Muranov Çarlık rejimi hakimleriyle uzlaşmaz bir tutum takınacak ve geri adım atmayacaktır.

tr.wikipedia.org

Bu teori sosyalizm ile kapitalizmin uzlaşmaz çelişki içinde olduklarından bir arada yaşayamayacaklarını söyleyen marksizmin genel söylemiyle çelişmektedir.

tr.wikipedia.org

Böylece toplumdaki uzlaşmaz sınıflar (burjuvazi ve proletarya) arasındaki çatışma daha çok keskinleşti.

tr.wikipedia.org

Gelişmekte olan kapitalizm ile otokrasi artık uzlaşmaz çelişkiler biriktirmeye başlar.

tr.wikipedia.org

Lenin'in en büyük amacı, kapitalizmin uzlaşmaz sınıf çelişkilerinden proleter bir dünya devrimi oluşturup toplumsal sınıf karşıtlıklarının olmadığı insan toplumunun tarihsel oluşumuna öncülük etmekti.

tr.wikipedia.org

Tarihi oluşturucu güçlerin millî bilinç üstündeki etkisini bildiği kadar, aristokratik-burjuva toplumla da uzlaşmaz bir zıtlık içinde bulunur.

tr.wikipedia.org

Dinsel inançlarına coşkulu bağlılığı ve uzlaşmaz tavrı dünyevi olmakla eleştirdiği şeyhi ile çatışmasına yol açtı.

tr.wikipedia.org