Translations for „vurarak“ in the German » Turkish Dictionary

durchstoßen

vurarak geçmek

abklopfen (beklopfen)

(vurarak) yoklamak

zuschlagen etw

şiddetle vurarak kapamak -i

erschlagen jdn

vurarak öldürmek -i

totschlagen jdn

vurarak [oder döverek] öldürmek -i

durchschlagen

vurarak ikiye ayırmak

ausklopfen

(vurarak) tozunu çıkarmak

stauchen etw

vurarak boyunu kısaltmak ve enini genişletmek -i

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Amaç, bu misketle üçgen içindeki misketlere vurarak üçgen dışına çıkarmak ve bu çıkardığı misketleri kazanmaktır, başka bir deyişle ütmektir.

tr.wikipedia.org

Benny onun kafasına tüfek ile vurarak azmağa düşmesini sağlar.

tr.wikipedia.org

Piyanonun tuşlarına basıldığında içindeki tahta çekiç tellere vurarak sesi oluşturur.

tr.wikipedia.org

Oyuncu, örümceği etkisizleştirmek için arbelet ile kırmızı düğmeyi vurarak veya pompalı tüfek ile ateş ederek veya dikkatini dağıtmak için bir parça et kullanabilir.

tr.wikipedia.org

Ancak takılan bu pulluklar önünde bulunan mayını aracın yan tarafına doğru itmekte ve mayın bu kez paletleri ve yürüyen aksamı vurarak hareket ölümüne sebep olmaktaydı.

tr.wikipedia.org

Ayrıca herhangi bir anlaşmazlığa karşı çok sabırsız olduğu ve komşusunun bir keresinde mülkiyetine gelip havlayarak onu rahatsız eden köpeğini silahla vurarak öldürdüğü söylenmektedir.

tr.wikipedia.org

Bu desteler, köy köy dolaşarak zinciri vücuduna vurarak Şahsey tepinir.

tr.wikipedia.org

Pençesini müritlerinin vücudunu tırmıklayarak ya da sıcak demir kullanarak mavi veya kırmızı bir damga vurarak işareti oluşturdu.

tr.wikipedia.org

Shannon'ın ölümünden üç hafta sonra, kocası öldüğü sandalyede 22'lik tüfekle kendini vurarak intihar etti.

tr.wikipedia.org

Oyunun sonunda düzenlenen garip müzikli cenaze törenine en sonunda, uzatıldığı cenaze platformuna eliyle vurarak tuttuğu ritimle 'maktûl' de katılır.

tr.wikipedia.org