Translations for „yükseltmek“ in the Turkish » German Dictionary

yükseltmek VB trans

1. yükseltmek Kausativ zu yükselmek:

2. yükseltmek:

yükseltmek -i

erhöhen etw

3. yükseltmek (Stimme):

yükseltmek -i

erheben etw

4. yükseltmek (Ertrag):

yükseltmek -i

verbessern etw

5. yükseltmek inform:

yükseltmek -i

aufrüsten etw

See also yükselmek

yükselmek VB intr

1. yükselmek:

yükselmek

sich erheben

2. yükselmek (Flugzeug):

yükselmek

aufsteigen

3. yükselmek:

yükselmek

ansteigen

4. yükselmek fig:

yükselmek

aufsteigen

5. yükselmek (Ertrag, Leistung):

yükselmek

besser werden

6. yükselmek:

yükselmek

emporragen

7. yükselmek:

yükselmek

sich erhöhen

8. yükselmek (Fieber, Preise):

yükselmek

steigen

9. yükselmek (einen Aufschwung erleben):

yükselmek

emporkommen

10. yükselmek (Stimme):

yükselmek

lauter werden

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Modern borsacılıkta aciyotaj denilince rayiçleri düşürmek ya da yükseltmek için girişilen spekülatif davranışlar anlaşılmaktadır.

tr.wikipedia.org

Karakterin gücünü,hızını,saldırı hızını,dayanılıklığını,büyü kullanma yeteneği gibi özellikleri belli miktarlarda souls ödeyerek yükseltmek mümkündür.

tr.wikipedia.org

On sekizinci yüzyılda, oyun bazen kahramanın trajik asaletini yükseltmek için kesildi.

tr.wikipedia.org

Revalüasyon, kelime anlamı olarak "değerini yükseltmek", iktisadi olarak da; ülke parasının yabancı paralar karşısında değerini yükseltmek anlamındadır.

tr.wikipedia.org

Bu dönemde, iyice fakirleşen halkın refah seviyesini yükseltmek için yeniden dağıtımcı bir politika benimsendi.

tr.wikipedia.org

Ancak günümüzde, bu kaplıcaları yenilemek, yenilemek, yenilemek ve modern standartlara yükseltmek ve uluslararası bir müşteri oluşturmak için acil bir ihtiyaç vardır.

tr.wikipedia.org

Filantropizm veya insanseverlik; başkalarının tıbbî, ekonomik ve sosyal standartlarını yükseltmek ve mutluluklarını artırmak için organize faaliyetler düzenlemek.

tr.wikipedia.org

Endonezya'nın ilk yanıtı rupiahı dalgalı hale getirmek, temel iç faiz oranlarını yükseltmek ve maliye politikasını sıkılaştırmaktı.

tr.wikipedia.org

Arşimet'in vidası, suyu yükseltmek için kullanılan bir tip pompadır.

tr.wikipedia.org

Eğer bu üstindis tam olarak belli değilse, işleci belli bir üsse yükseltmek veya netür bir değer olduğunu ayarlamak için hiçbir nokta yoktur.

tr.wikipedia.org