Translations for „yaklaşan“ in the German » Turkish Dictionary

ausgehend

sonuna yaklaşan, bitmekte olan

Impfskeptiker

aşıya kuşkuyla yaklaşan (kişi)

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Sadece kadınlara ait sorunlarla ilgilenmekle kalmayan, olaylara kadın gözüyle yaklaşan ve yeni çözümler üreten bir platformdur.

tr.wikipedia.org

Bu açıdan, bilimsel bilgiye yaklaşan sağduyu ile bilimsel düşünüş arasındaki karşıtlık görelidir.

tr.wikipedia.org

Kendini ve zihin sağlığını kaybetmeye yaklaşan ajan, bir günce tutmaya başlar.

tr.wikipedia.org

Jefferson yanlısı tutkular ülkeye yayıldıkça, pek çok eyalet birbiri ardından, seçme hakkı için emlak sahibi olma koşulunu kaldıran ve borçlularla tutuklulara daha insanca yaklaşan yasalar çıkardılar.

tr.wikipedia.org

Hızla yaklaşan bu dalganın gemiye ulaşması dakikalar sürer ve gemiyi alabora eder.

tr.wikipedia.org

Bazı eleştirmenler, yazardaki bu tarz değişikliğini onun ilerleyen sirozuna, yaklaşan ölümünün doğurduğu umutsuzluğa, toplumsal baskılara ve saygınlığını kaybetme korkusunu boşvermişliğine bağladılar.

tr.wikipedia.org

Böylece, bu açısal düzenleme yaklaşan silindirin net konumsal entropisi içerisinde bir azalma demektir.

tr.wikipedia.org

Büyük donma, asimptotik olarak ısısı mutlak sıfıra yaklaşan bir evrende yaşanacak senaryodur.

tr.wikipedia.org

Yaklaşan bir erkek kedi düellosunun ilk işareti, her iki kedinin de kendilerini bacaklarının üzerinde yukarı çekmeleri, sırtlarının ortasındaki tüm tüylerin dimdik durması ve birbirlerine yaklaşırken miyavlayıp yüksek sesle ulumalarıdır.

tr.wikipedia.org

Bu sayış, yaklaşan Şavuot’u hatırlatmak amaçlı olan, Şavout’tan 50 gün önce başlayan bir süreçtir.

tr.wikipedia.org