Translations for „yakmak“ in the Turkish » German Dictionary

yakmak <-ar> VB trans

1. yakmak Kausativ zu yanmak

2. yakmak:

yakmak -i

verbrennen etw

3. yakmak (Sonne):

yakmak

brennen

4. yakmak:

yakmak

anzünden

yakmak -i

in Brand stecken etw

5. yakmak (Feuer):

yakmak

anmachen (Zigarette)

yakmak -i

anzünden etw

6. yakmak:

yakmak -i

versengen etw

7. yakmak:

yakmak

ätzen

yakmak

beizen (Säure einen Stoff)

yakmak -i

zerfressen etw

8. yakmak (Essen):

yakmak -i

anbrennen lassen etw

9. yakmak (Pfeffer):

yakmak ağzını

beißen, verbrennen den Mund

10. yakmak (Haut):

yakmak -i

bräunen etw

11. yakmak (Licht, Heizung):

yakmak -i

anschalten etw

12. yakmak (ungünstige Witterung die Saat):

yakmak -i

vernichten etw

13. yakmak fam:

yakmak -i

verliebt machen jdn

14. yakmak:

yakmak

schießen

15. yakmak fam:

yakmak -i

hereinlegen jdn

16. yakmak:

yakmak

wehtun

17. yakmak (Henna):

yakmak -i

auftragen etw

18. yakmak (Lied):

yakmak -i

improvisieren etw

yakıp yıkmak -i

vernichten, verwüsten etw

See also yanmak

yanmak <-ar> VB intr

1. yanmak:

yanmak

abbrennen

2. yanmak (Feuer, Licht):

yanmak

brennen

3. yanmak (Augen, Wunde):

yanmak

brennen

4. yanmak (Licht):

yanmak

angehen

5. yanmak:

yanmak

verbrennen

6. yanmak (Essen):

yanmak

anbrennen

7. yanmak:

yanmak

sich verbrennen

8. yanmak (von der Sonne):

yanmak

braun werden

9. yanmak (Fahrschein):

yanmak

ungültig werden

10. yanmak (Ernte):

yanmak

vernichtet werden

11. yanmak (durch eine Säure):

yanmak

zerfressen werden

12. yanmak:

yanmak

großen Schaden erleiden

13. yanmak:

yanmak

sehr durstig sein

14. yanmak:

yanmak

(aus dem Spiel) ausscheiden müssen

15. yanmak:

yanmak -e

bedauern etw

16. yanmak:

yanmak -e

bereuen etw

17. yanmak fam:

yanmak -e

verliebt sein in jdn

yanıp tutuşmak -e

verknallt sein in jdn

Usage examples with yakmak

uzunları yakmak

Fernlicht anschalten

abayı yakmak fam -e

verknallt sein in jdn

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bazı kaynaklar pilotların yakıtı yakmak ve azaltmak için uçmaya devam ettiklerini, ancak yangının yakıt deposuna ulaşarak patlamaya neden olduğunu iddia etmektedir.

tr.wikipedia.org

Odun sobası, odun yakıtı ve talaş tuğlası gibi odun kökenli biyokütle yakıtı yakmak için tasarlanmış ısıtma ürünüdür.

tr.wikipedia.org

Ayrıca vagon, su ısıtmak ve yiyecekleri ısıtmak ve pişirmek için ahşabı yakmak için bir sapanla doluydu.

tr.wikipedia.org

Kore'de, kavrulmuş tohumlardan preslenen perilla yağı, lambaları yakmak ve yer kağıtlarını yağlamak için kullanıldı.

tr.wikipedia.org

Apartmanlarda kaloriferi yakmak, bakkal alışverişi yapmak, güvenliği sağlamak gibi görevleri vardır.

tr.wikipedia.org

Birleştirici, uçları hizalamak için küçük motorlar kullanır ve tozu ve nemi yakmak için elektrotlar arasındaki boşlukta küçük kıvılcım ortaya çıkarır.

tr.wikipedia.org

Ezmek, kırmak ya da yakmak gibi sıradan yöntemlerle yok edilemezler.

tr.wikipedia.org

Afgan savaş ağaları kentin kontrolünü ele geçirmek için savaşırken, savaşçılar ulusal müzeyi yağmalayıp en değerli eserleri karaborsada sattı, müze kayıtlarını ateş yakmak için kullandı.

tr.wikipedia.org

Otlak bir alanı, ağacı ve hatta binaları yakmak mümkündür.

tr.wikipedia.org

Dövmek, sigara ile yakmak, günlerce kilit altında tutmak, yedirmeden içirmeden soğukta bırakmak, korku içinde yaşatmak veya aşağılamak ya da aşağılayıcı birtakım cezalar vermek bunların başlıcalarıdır.

tr.wikipedia.org