Translations for „yakut“ in the Turkish » German Dictionary

yakut <-tu> N

yakut

Rubin m

gök yakut

Saphir m

Yakut <-tu>

Yakut

Jakute m

Yakut

Jakutin f

Yakut

jakutisch

Usage examples with yakut

gök yakut

Saphir m

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Konstantin için yapıldığı söylenen yakut kaplı bir haç da teklif edildi.

tr.wikipedia.org

Daha ince taneli türleri birer değerli taş olan gökyakut ve yakuttur.

tr.wikipedia.org

Ortak basınç standartları yakut,floresan ve yapı bakımından çeşitli basit metaller içerir.

tr.wikipedia.org

Solüsyonun yakut kırmızısı bir renk almadan önceki koyu görünüşünün nedeni bu altın nanotellerdir.

tr.wikipedia.org

Sistem yakut tedariki vasıtasıyla motorun dönme momentini yani torkunu azaltarak tekerleğin dönüşünü kontrol etmiştir.

tr.wikipedia.org

Yakut dilinde "sahip, koruyucu, eşyalara sahip olan ruh, nesnenin içindeki gizli güç, içerik, başlangıç, maya" gibi birçok anlamda kullanılmaktadır.

tr.wikipedia.org

Yakut folklorunda, böyle sıcaklıklarda bir arkadaşınıza bağırırsanız ve sizi duyamıyorlarsa bunun nedeni kelimelerin havada donmasıdır.

tr.wikipedia.org

Yakut kahramanlık destanlarında, ileride yenilmez olacak yiğitler, çocuklukta çelimsiz ve zayıftırlar.

tr.wikipedia.org

Yakutlar'da gençlerin, şaman olmaya niyetlenince hemen bir ağaç diktiklerini ve bu ağaç büyüdükçe rütbelerinin arttığını belirtmektedir.

tr.wikipedia.org

Yakutlara göre, göğün en üst katında olup, göğün yere açılan kapısıdır.

tr.wikipedia.org