Translations for „yapacağı“ in the German » Turkish Dictionary

berechenbar übtr

ne yapacağı belli olan

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Kuluçka döneminde ebeveynler yuvada yer değişikliği yapacağı zaman borazan benzeri sesler çıkarır, bu sayede birbirlerini kolaylıkla tanırlar.

tr.wikipedia.org

Bölge halkını etnik, kültürel ve toplumsal özelliklerine göre sınıflandırmak için çalışırken, bu konuda sonradan yapacağı çalışmaların da ilk örneğini verdi.

tr.wikipedia.org

Aslında bunu 2001 sezonunda yapacağı gibi basının karşısında dobra dobra söylemiyordu ama birçok konuşmasında bu konuya da üstü kapalı değiniyordu.

tr.wikipedia.org

Kulüp üyeleri, dernek yönetimi ile yapacağı görüşmeler sonrasında bu kulüplerden misafir üye olarak faydalanabilmektedir.

tr.wikipedia.org

Akşam üstü belediye başkanının yapacağı basın toplantısına katılarak başkanı köşeye sıkıştıracak sorular sormayı planlamaktadır.

tr.wikipedia.org

Ayrıca tabloda koyu renk ile ifade edilen turlar, ilgili katılımcının boş geçeceği veya son numaralı katılımcı ile yapacağı karşılaşmaları ifade eder.

tr.wikipedia.org

Jim için her şey harikadır fakat o kadar tembeldir ki, bir işi yapacağı zaman en az gücünü kullanmaya çalışır.

tr.wikipedia.org

Jessie bunları, evi derleyip toplarken ve annesine yapacağı manikür için hazırlanırken, kayıtsızca, öylesine anlatır.

tr.wikipedia.org

Temel işlevinin yanı sıra, dozer işlerinin yapacağı zemin tesviye işlerinide kendi boyutu ve büyüklüğü itibarıyla dar alanlarda yapabilmektedir.

tr.wikipedia.org

Konard, bundan sonra aşkı için ölmeye hazır olan bir romantikten, tanrının emirlerinden vazgeçmeyi bile göze alarak vatanı için yapacağı savaşa hazırlanan bir vatansevere dönüşmüştür.

tr.wikipedia.org