Translations for „yaptırmak“ in the Turkish » German Dictionary

yaptırmak <-e-i yapmak>

yaptırmak

veranlassen akk zu

yaptırmak

zulassen, dass jemand etwas macht

See also yapmak

yapmak <-ar> VB trans

1. yapmak:

yapmak -i

machen, tun etw

2. yapmak:

yapmak

erzeugen

yapmak -i

herstellen etw

3. yapmak:

yapmak

konstruieren

yapmak -i

aufbauen etw

4. yapmak:

yapmak

errichten

yapmak -i

(auf)bauen etw

5. yapmak:

yapmak

ausbessern

yapmak -i

reparieren etw

6. yapmak (Sitzung):

yapmak -i

abhalten etw

7. yapmak (Vertrag):

yapmak -i

abschließen etw

8. yapmak (Tätigkeit):

yapmak -i

ausüben etw

9. yapmak:

yapmak

zustande bringen

yapmak -i

leisten etw

10. yapmak (Geschäft):

yapmak -i

betreiben etw

11. yapmak:

yapmak -i

verursachen etw

12. yapmak:

yapmak -i

zuwege bringen etw

13. yapmak (Party):

yapmak -i

veranstalten etw

14. yapmak (mit Streckenangabe):

yapmak

zurücklegen

Phrases:

yapmak -i

machen zu etw/jdn

istediğini yapmak

tun und lassen, was man will

yapma!

lass das!, hör auf!

Usage examples with yaptırmak

dövme yaptırmak

sich tätowieren lassen

antrenman yaptırmak -e

trainieren jdn

binaya mantolama yaptırmak

das Haus von außen dämmen lassen

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Tek bir kumaş topundan kimono yapılma geleneği nedeniyle büyük bedenleri bulmak çok zordur ve ısmarlama yaptırmak da çok pahalıdır.

tr.wikipedia.org

Sumo güreşçileri gibi çok uzun boylu ya da iri yarı kişiler kimonolarını ısmarlama yaptırmak zorundadır.

tr.wikipedia.org

Avrupa ülkelerinde profesyonel olarak masaj yaptırmak üzere eğitilmiş bir kişi geleneksel olarak masör (erkek) veya masöz (kadın) olarak bilinir.

tr.wikipedia.org

Atlet ve beyzbolculara kış antrenmanı yaptırmak amacıyla geliştirilen bu oyunda amaç, tahtadan yapılmış altı kapalı şeftali sepetlerine futbol topunun sokulmasıydı.

tr.wikipedia.org

Bu arada bakıcılara düşen en önemli görevlerden biri kuşkusuz hayvanların vücut temizliğine ve sağlığına titizlik göstermek, gerektiğinde aşılarını yaptırmak ve hastalandıklarında bir veterinere götürmektir.

tr.wikipedia.org

Sulama kanalları yaptırmak, kimsesiz çocuklar için ıslahhaneler açmak, zirai kredi kooperatifleri kurdurmak, posta şirketlerini faaliyete geçirmek gibi büyük reformlar gerçekleştirdi.

tr.wikipedia.org

Tüylerindeki düğümlenmeyi önlemek için her gün fırçalamak ve tüylerine düzenli olarak bakım yaptırmak gerekir.

tr.wikipedia.org

Sınavı kazanan adaylar, kazaskerlik dairelerinden birine kayıt yaptırmak zorundaydılar.

tr.wikipedia.org

Kilimlerden asker kaputu, gaz tenekelerinden ilaç kutusu, sapan demirlerinden kılıç yaptırmak gibi fikirleri uyguladı.

tr.wikipedia.org

Bir köpeğin ruhsatlandırılması köpeğe kuduz aşısı yaptırmak veya bir itaat testine sokmak gibi sahibi için ek eylemler gerektirebilir.

tr.wikipedia.org