Translations for „yargı“ in the Turkish » German Dictionary

yargı N

1. yargı:

yargı

Urteil nt

Phrases:

yargı

Gerichtsbarkeit f

yargı yeteneği

Urteilskraft f

yargıya varmak

eine Entscheidung treffen

yargıya varmak

ein Urteil fällen

ön yargı

ön yargı

Vorurteil nt

ön yargı

Voreingenommenheit f

Usage examples with yargı

yargı yeteneği

Urteilskraft f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Bazı yargı bölgeleri hazineyi neyin oluşturduğunu yasal olarak tanımlar.

tr.wikipedia.org

Carbó, onu yetkiyi kötüye kullanmakla ve diğer savcıların yargı yetkilerini ihlal etmekle suçladı.

tr.wikipedia.org

Her lordun yargı yetkisi vardır ve davaları görür.

tr.wikipedia.org

Mswati kabine üyeleri ve yargı atama yetkisine sahiptir ve bu özellikle dünyanın son mutlak hükümdarlardan biri olarak kabul edilir.

tr.wikipedia.org

Başka bir deyişle bu tarihten sonra kadınların kendi bedeni üzerinde tek yargı sahibi olduğuna dair bilinç aşılanmış oldu.

tr.wikipedia.org

Komünist rejim altında siyasi davalarda hüküm süren yargı mensuplarını da yargılatmaya çalıştı.

tr.wikipedia.org

Bu haliyle onun düzyazısına ilişkin uygun bir yargı ortaya çıkmadı.

tr.wikipedia.org

Onlara karşı olan ön yargı 19. yüzyılın ortalarına kadar devam etti.

tr.wikipedia.org

Bu atıfları yapan alimlerin bu iki yazarı birbirinden ayırma kriterlerinden dolayı ortaya farklı farklı yargılar çıkmıştır.

tr.wikipedia.org

Heteroseksizm veya heteroseksüel cinsiyetçilik, heteroseksüellik ve ilişkileri lehine tutum, ön yargı ve ayrımcılık düzenidir.

tr.wikipedia.org