Translations for „zamanlı“ in the Turkish » German Dictionary

zamanlı ADV

zamanlı

pünktlich, rechtzeitig

art zamanlı GRAM

art zamanlı

diachronisch

eş zamanlı [ɛsz-]

eş zamanlı

synchron

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

ABD askerlerine karşı da düzenlenen bu tür saldırılarda çok sayıda direnişçinin eş zamanlı olarak çeşitli silahlarla saldırdığı görülmüştür.

tr.wikipedia.org

Cinerama üç adet senkronize 35 mm projektör kullanılarak görüntülerin eş zamanlı olarak içbükey, dev bir perdeye yansıtılması şeklinde çalışan bir geniş ekran işleminin ticari adıdır.

tr.wikipedia.org

Saldırıyı gerçekleştiren uçaklar hedeflerine eş zamanlı olmak üzere farklı konumlardan ulaşmaktaydı.

tr.wikipedia.org

Birinci nesil, üstteki kuralların eş zamanlı olarak "tohum"daki her hücreye uygulanmasıyla elde edilir.

tr.wikipedia.org

Bütün veriler üyelerin tüm cihazlarında gerçek zamanlı olarak senkronize edilebiliyor.

tr.wikipedia.org

Bedeni daha ziyade eş zamanlı saldırarak müdafaa etme felsefesidir.

tr.wikipedia.org

Isıl işlem sırasında; sıcaklık, zaman ve atmosferin eş zamanlı kontrolü ile en uygun şartların oluşması sağlanarak istenilen nitelikteki malzeme üretilir.

tr.wikipedia.org

Ve burası önemli çünkü böceğin üstüne uygulanan yarı zamanlıdır, ortalama yukarı kuvvet kütlesiyle basitleştirilmiştir.

tr.wikipedia.org

A.'nın uluslararası iş geliştirme bölüm başkanlığı görevlerini eş zamanlı olarak sürdürdü.

tr.wikipedia.org

Bunun için eş zamanlı çalışmayı sağlayan isolate'leri kullanır.

tr.wikipedia.org