German » Turkish

Translations for „birleştiren“ in the German » Turkish Dictionary (Go to Turkish » German)

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Linea interspinalis; kürek kemiği dikenlerinin (spina scapulae) kürek kemiğinin (scapula) en uzun iç kenarından başladığı yer olan üçgen şeklindeki bölgeleri birleştiren hayali çizgidir.
tr.wikipedia.org
Yeni katedrali eski katedralle birleştiren üzeri kapalı yüksek giriş salonu bulunur.
tr.wikipedia.org
Beton karıştırıcı veya beton mikseri, beton oluşturmak için çimento, kum veya çakıl gibi agrega ile suyu homojen olarak birleştiren bir cihazdır.
tr.wikipedia.org
Sosyal psikiyatri ruhsal sıkıntı ve bozukluğu perspektif sosyal antropoloji, sosyal psikoloji, kültürel psikiyatri ve sosyoloji gibi alanlar ile birleştiren bir tıp eğitimidir.
tr.wikipedia.org
Uzanım lifleri ya da projeksiyon lifleri, korteks ile beynin alt kısımları ve omuriliği birleştiren, içe aktaran(getiren) ve dışa aktaran(götüren) liflerden oluşur.
tr.wikipedia.org
Ayrı ayrı bulunan biçerbağlarlar ve harman makinelerinin yeri bu aletlerin bütün işlevlerini birleştiren biçerdöver isimli makineler tarafından büyük oranda alındı.
tr.wikipedia.org
Tarım sosyalizmi, tarımsal toplum hayatını sosyalist ekonomik politikalar ile birleştiren sosyoekonomik politik sistemdir.
tr.wikipedia.org
Daha sonra, birleştirici sıcaklığı camın erime noktası üzerine çıkartıp uçları kalıcı olarak birleştiren daha büyük bir kıvılcım saçar.
tr.wikipedia.org
Ortak noktaları olan aile baskısı, okuldaki gruplaşmalar, öğretmenlerin tavırları onları birleştiren şeyler olacaktır.
tr.wikipedia.org
Newman fermuarları, eserlerini hem parçalara ayıran hem de onları birleştiren öğeler olarak yorumlar.
tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe