Translations for „boşa“ in the German » Turkish Dictionary

in die Brüche gehen fig

boşa çıkmak

scheitern

boşa çıkmak

vertrödeln

boşa harcamak

fehlschlagen

boşa gitmek [oder çıkmak]

misslingen

boşa gitmek

Schiffbruch

boşa çıkma

zunichtemachen

boşa çıkarmak

etw zum Scheitern bringen

bir şeyi boşa çıkarmak

zunichtewerden

boşa çıkmak, heder olmak

vereiteln etw

boşa çıkarmak -i

Translations for „boşa“ in the Turkish » German Dictionary

boşa çıkmak

scheitern

boşa gitmek

vergeblich sein

boşa çıkarmak -i

vereiteln etw

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Gafil yatılmamalı, ömrü boşa geçirmemelidir.

tr.wikipedia.org

Ki, bu benim çok kıymetli senelerimin boşa gitmesine yol açtı.

tr.wikipedia.org

Böylece bazı enformasyon kullanılmayıp boşa gitmekle beraber hesaplama külfeti azaltılmakta ve testlerin anlamlılığı olmayan istatistikleri kullanarak gerçekleştirilmesine izin vermektedir.

tr.wikipedia.org

Laboratuvarda çok fazla yetenekli insan bulunmaktaydı fakat ödeneği azdı ve boşa harcamak istemiyorlardı.

tr.wikipedia.org

Osmanlı'nın iki gün sonraki bir lağım saldırısı girişimi de, kale komutanının lağımları boşa çıkartmasıyla başarısız oldu.

tr.wikipedia.org

Akşama kadar bir hayli kenger çıkarmışlar, fakat bir aksilik varmış; delik torbadan düşmüş bütün kengerler, böylece tüm emekleri boşa gitmiş.

tr.wikipedia.org

Ne yazık ki, iyi niyetli girişimleri seçtiği yanlış bakanlar ve tüm kanıtlara rağmen onların erdemine olan inatçı inancı yüzünden çoğu zaman boşa giderdi.

tr.wikipedia.org

Demek ki boşa çalışmıyorum, her gün antrenmanda döktüğüm terin bir karşılığı var.

tr.wikipedia.org

Edward'ın kendisi ise bu dedikoduları ta 1990'da boşa giden bir çabayla tekzip etti.

tr.wikipedia.org

Deneme için aldığı birkaç makara filmi boşa harcamak yerine film çekmeye karar verdi.

tr.wikipedia.org