German » Turkish

Translations for „gidip“ in the German » Turkish Dictionary (Go to Turkish » German)

Turkish » German

Translations for „gidip“ in the Turkish » German Dictionary (Go to German » Turkish)

gidip gelme

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish
Babaları ise çocuklarıyla ilgilenmek yerine kahvehaneye gidip bira içmektedir.
tr.wikipedia.org
Bunlara göre peygamber bazen küfre gidip sonra tövbe edebilir.
tr.wikipedia.org
Barok şiiri ise inanç ve çaresizlik, maddecilik ve maneviyat, şiddet ve erdem arasında gidip gelmiştir.
tr.wikipedia.org
Genç bir kadınken dahi, satın aldığı kıyafetleri eve gönderten hısımlarının aksine İskenderiye'de bir giyim mağazasına gidip kendi alışverişini yapardı.
tr.wikipedia.org
Bu değişikliğin sebebi büyük ihtimalle iyimserlik ile kötümserlik arasında gidip gelen ruh halini yansıtıyordu.
tr.wikipedia.org
Doğruca oteldeki odama gidip uyuyorum ve sabahleyin bir şeyler yemeye konsantre oluyorum.
tr.wikipedia.org
Seymour genelde bir çinlinin yanına gidip ondan bitkiler alıp çiçekçiye getirir ve orada satar.
tr.wikipedia.org
En çok da 1980'lerde çektiği, kurmaca ile gerçek arasında gidip gelen, dansla yaşamın ustalıkla harmanlandığı üç dans filmi ile tanınır.
tr.wikipedia.org
Oyun yine de şiirsellik ile söz güldürüsü arasında gidip gelir.
tr.wikipedia.org
Avrupa ülkelerinde dönemin siyasal ve ekonomik iklimi, acımasız ücretler ve sendikal hareketin parçalamasının sorumluluğunu üstlenen kişilere verilen ezalar arasında gidip gelmekteydi.
tr.wikipedia.org

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe