Translations for „havadan“ in the German » Turkish Dictionary

wetterfühlig

havadan etkilenen

Luftaufnahme

havadan çekilmiş fotoğraf

über Gott und die Welt reden

havadan sudan konuşmak

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Havadan ve yerden gelen titreşimlerle algıladıkları avlarını, peşine düşmek yerine, sabırlı bir şekilde pusuda bekleyerek avlarlar.

tr.wikipedia.org

Charlie, güzel havadan faydalanmak ve golf oynamak için bir tatil yöresine gelir.

tr.wikipedia.org

Bunun nedeni, havadan ekim yönteminin delinmiş yönteme göre daha yavaş olmasıdır.

tr.wikipedia.org

Alanda, hayvanat bahçesini havadan görme imkânı sunan ve baştan başa gezmeyi hızlıca sağlayan havasal gondollar bulunur.

tr.wikipedia.org

Pilot, havadan aşağıda hiçbir yaşam belirtisi olmadığını bildirdi.

tr.wikipedia.org

Kalabalıkları sayma konusunda kullanılan temel yöntem havadan çekilen fotoğrafın üzerinde alan hesaplaması yapıp kalabalığın bu alan üzerindeki dağılım oranlarının da hesaplanması şeklindedir.

tr.wikipedia.org

Havadan tohumlama da genellikle örtü bitkilerini dikmek için kullanılmaktadır.

tr.wikipedia.org

Becquerel yağmurlu havadan dolayı birkaç gün uranyum tuzlarını güneş ışığına maruz bırakamadı.

tr.wikipedia.org

Aspik jölesi etleri bakteri ve havadan koruduğu için daha uzun dayanıyorlar.

tr.wikipedia.org

Sıkıştırılmış kağıttan ürettiği bu uçan gemiyle havacılığın balonlarla değil, havadan ağır uçan makinelerle olacağını kanıtlamıştır.

tr.wikipedia.org