Translations for „sürekli“ in the Turkish » German Dictionary

I . sürekli ADJ

1. sürekli:

sürekli

andauernd

2. sürekli:

sürekli

beständig

sürekli

dauerhaft

II . sürekli ADV

sürekli

ununterbrochen

sürekli

fortwährend

sürekli

anhaltend

sürekli iş bandı

Fließband nt

Usage examples with sürekli

sürekli iş bandı

Fließband nt

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Dış dünyadan yalıtılmış ve yiyeceksiz, susuz kalmış olmasına rağmen garnizon sürekli olarak savaşmaya ve karşı-saldırılara son ana kadar devam etmiştir.

tr.wikipedia.org

Asıl olan ve önemli olan bu yapılara karşı sürekli bir dönüştürme çabasında olmaktır.

tr.wikipedia.org

Sağlığı açısından bir apartman katında sürekli kapalı tutulması hatalı olur.

tr.wikipedia.org

Fark edilmesi oldukça zor olan ve sürekli gözetim gerektiren bu böcek hurma ağaçları için genellikle ölümcüldür.

tr.wikipedia.org

Bu yörüngelerin gezegen ve iç uydularının çekim güçlerinin karşılıklı etkisi ile sürekli şekillenmesi sonucunda halkaların yapısı korunur.

tr.wikipedia.org

Kierkegaard’a göre bu durum zihnin sürekli teyakkuzda olmasını sağladığı için yararlıdır.

tr.wikipedia.org

Sürekli iyileştirmeler kalite çemberleri, takım çalışmaları, otomasyon ve işçi-üst yönetim işbirliği stratejileriyle elde edilebilir.

tr.wikipedia.org

Hershey sürekli olarak yeni lezzetler tanıtıyor ve sonlandırıyor.

tr.wikipedia.org

Deformasyona uğramış bir cisim için, sınırları diğer yollarla sürekli olarak değişir.

tr.wikipedia.org

Bu durumda ρ sınırlandırılmış bir setin dışında her zaman sürekli ve sıfırdır.

tr.wikipedia.org