Translations for „solucanlar“ in the Turkish » German Dictionary

(Go to German » Turkish)

ipsi solucanlar ZOOL

Fadenwürmer pl

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Ehlers, 1985'te yassı solucanlar için filogenetik açıdan geleneksel sınıflandırmaya göre daha doğru yeni bir sınıflandırma önermiştir.

tr.wikipedia.org

Daha çok solucanlar, böcek ve larvaları, bazen de sivrifare türlerini yerler.

tr.wikipedia.org

Yiyecekleri ayrıca mantarlar, likenler, yeşil yapraklar, solucanlar, kırkayaklar, böcekler, hayvan dışkısı, leş ve diğer sümüklü böcekleri içerir.

tr.wikipedia.org

Kuru iklimde likoksitlerin zararlı bir faunası oluştu - halkalı solucanlar, yumuşakçalar ve eklembacaklılar gelişti ve çeşitlendi.

tr.wikipedia.org

Omurgasızların sistematiği ile ilgilenerek temel organların fonksiyonlarını ve yapısını incelemiş, çeşitli solucanlar ve yumuşakçalar arasındaki yüzeysel benzerliklerin altındaki farkları göstermiştir.

tr.wikipedia.org

Solucanlar, karıncalar, termitler, köstebekler, gophers ve bazı kırkayaklar ve tenebrionid böcekler, kazarken toprağı karıştırarak toprak oluşumunu önemli ölçüde etkiler.

tr.wikipedia.org

Türkiye'de 3½ m'lik dev solucanlar olduğu gibi, minik bir fener gibi parıldayan 35 cm uzağa kadar keskin alkali püskürterek kendisini koruyabilen solucanlar mevcuttur.

tr.wikipedia.org

Salyangozlar ve solucanlar ancak karanlık ile aydınlığı ayırt edebilirler; yalın gözlü eklembacaklılarsa ışığın yanı sıra, hareketi de belirleyebilirler.

tr.wikipedia.org

Solucanlar sisteminizdeki elzem dosyaları tahrip etmek, makinenizi büyük ölçüde yavaşlatmak ve bazı gerekli programların çökmesine neden olmak gibi bütün olası zararları yaratabilme yeteneğindedirler.

tr.wikipedia.org

Avrupa kereviti, gececildir ve günü bir yuvada dinlenerek geçirerek solucanlar, sucul böcekler, yumuşakçalar ve bitkilerle beslenir.

tr.wikipedia.org