Translations for „yürürlük“ in the Turkish » German Dictionary

yürürlük <-ğü> N

yürürlük

Gültigkeit f

yürürlük süresi

Gültigkeitsdauer f

yürürlüğe girme

Inkrafttreten nt

yürürlüğe girmek

in Kraft treten

yürürlüğe sokma

Inkraftsetzung f

yürürlüğe sokmak -i

in Kraft setzen etw

yürürlükte olmak

gelten

-i yürürlükte olmak

in Kraft sein

Usage examples with yürürlük

yürürlük süresi

Gültigkeitsdauer f

Monolingual examples (not verified by PONS Editors)

Turkish

Yönetmelik ve bütçeler üyelerinin dört yılda bir seçildiği tek kamaralı bir meclis (議会 gikai) tarafından yürürlüğe konur.

tr.wikipedia.org

Meclisin kabul ettiği teklif 2017 referandumu ile halk tarafından da onaylanmış, 2018 cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte de yürürlüğe girmiştir.

tr.wikipedia.org

Reinheitsgebot adlı yasa 1987 yılında yürürlükten kalkmış ve bir süre sonra buğday biralarıyla ilgili minimum buğday maltı oranını belirleyen yeni düzenlemeler getirilmiştir.

tr.wikipedia.org

Dünyanın pek çok ülkesinde ise evlilik içi tecavüz yasaları çok yenidir ve 2000'lerde yürürlüğe girmiştir.

tr.wikipedia.org

Bu uygulama, 2009 yılındaki yerel seçim ile beraber yürürlüğe konmuştur.

tr.wikipedia.org

Yürürlüğe giren yeni yılda, uygulaması biten bütçe yılına ilişkin gelirlerin toplanmasına ve harcamaların yapılmasına olanak verilmez.

tr.wikipedia.org

Yürürlükteki kurama göre, yanma, yanan nesnenin flogiston denen, ama ne olduğu bilinmeyen, gizemli bir madde çıkarması demekti.

tr.wikipedia.org

Sözleşme yürürlüğe girene kadar imzacı devletler geçici tedbirler alacaktı.

tr.wikipedia.org

Beytüllahim’in de içinde olduğu bu uluslararası rejim 10 yıl yürürlükte olacaktı ve 10 yılın sonunda şehirde yaşayanlar bir referandumla şehrin rejimi hakkında karar vereceklerdi.

tr.wikipedia.org

Esasî padişah tarafından kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiştir.

tr.wikipedia.org