Turkish » German

Translations for „kallt“ in the Turkish » German Dictionary

(Go to German » Turkish)

Show summary of all matches

kalıt: noun
kalleş: I. noun II. adjective and adverb
kalfa: noun
kalım: noun
kalın: adjective and adverb
kalıp: noun
kalıç
kalya
kalas: noun
kalay: noun
kalça: noun
kalem: noun
kalak
kalan
kalcı
kalık
kalır
kalma
kallavi
kaltak

You are viewing results spelled similarly: kalıt , kalleş , kalma , kalır , kalık , kalcı , kalan , kalak , kalem , kalça , kalay , kalas , kalya , kalıç , kalıp , kalın , kalım , kalfa , kallavi , kalben , kalpak , kalkık , kalmak , kalkış , kalkar , kalkan and kaltak

kalıt <-tı> N

Erbe nt

I . kalleş N fam

Verräter(in) m (f)

II . kalleş ADJ

kalfa N

1. kalfa:

Geselle m

2. kalfa:

Polier m

kalım N

Dauer f

kalın ADJ

1. kalın:

dick

2. kalın (Stimme):

tief

3. kalın:

4. kalın (Vokal):

kalın kafalı fam

kalın kafalı fam

schwer von Begriff

kalıp <-bı> N

1. kalıp:

Form f

2. kalıp:

3. kalıp:

Schusterleisten m

4. kalıp:

(stattliches) Äußere(s) nt

kalıç <-cı>

Sichel f

kalya

gebratene Kürbisse oder Auberginen

kalas N

1. kalas:

Balken m

2. kalas:

Bohle f

kalay N

1. kalay:

Zinn nt

2. kalay:

3. kalay vulg:

Fluchen nt

kalay yaprak

Silberpapier nt

kalay yaprak

Stanniol nt

kalça N

Becken nt

Hüfte f

kalça kemiği

Beckenknochen m

kalça mafsalı

kalem N

1. kalem:

Kuli m

Füller m

Phrases:

(Schreib)stil m

kalem keski

Meißel m

kalem odası

Kanzlei f

kaleme almak

kaleme almak -i

kalak <-ğı> dial

Nüstern pl

kalan

kalan MATH

Rest m

kalcı TECH

Schmelzer m

kalık <-ğı>

kalık ugs

sitzen geblieben (Mädchen)

kalır

kalır → kalmak

See also kalmak

kalmak <-ır> VB intr

1. kalmak:

2. kalmak:

3. kalmak:

4. kalmak:

stecken bleiben

Phrases:

kalmak yarına

verschoben werden auf morgen

nerede kaldı?

wo steckt er/sie/es denn?

ona kalırsa

seiner/ihrer Meinung nach

kahve kalmadı

der Kaffee ist alle

sınıfta kalmak (Schule)

kalma <-den>

stammend von jemandem od aus einer Zeit

16. yüzyıldan kalma bir çeşme

ein Brunnen aus dem 16. Jahrhundert

kalma durumu GRAM

Lokativ m (-de, -da)

Nuh-u Nebi’den kalma übtr

vorsintflutlich

kallavi

groß (Mokkatasse)

kaltak <-ğı> pej

Hure f

Holzteil m des Sattels

Would you like to add a word, a phrase or a translation?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Browse the dictionary

Turkish

Choose your language Deutsch | български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe