Translations for „PSE“ in the German » Turkish Dictionary

pst INTERJ

pst

hişşt!

Öse N f

Öse

dişi kopça

Pose <Pose, -n> N f

Pose

poz, duruş

Lese N f (Wein-)

Lese

bağ bozumu

Base N f

1. Base CHEM:

Base

baz

2. Base (Kusine):

Base

amca (dayı, teyze, hala) kızı

Base

kuzin

böse ADJ

böse

fena

böse

kötü

böse (verärgert)

kızgın

böse (verärgert)

dargın

böse (verärgert)

gücenik

jemandem böse sein

birine darılmak [oder gücenmek]

es war nicht böse gemeint

kötü niyetle söylememiştim

auf jdn böse sein

birine kızmak [oder öfkelenmek]

das Böse

fenalık

das Böse

kötülük

Dose N f

Dose

kutu

Düse N f

Düse

meme

Düse

üfleç

Hase N m

Hase

tavşan

ein alter Hase fig

kaçın kurası

ein alter Hase fig

eski kurt

Hose N f

Hose

pantolon

die Hosen anhaben fig

evde hakim olmak

die Hosen anhaben fig

dizginler elinde olmak

Käse N m

Käse

peynir

lose ADJ

1. lose (losgelöst):

lose

çözük

2. lose (Gegensatz zu verpackt):

lose

açık

3. lose (locker):

lose

gevşek

Nase N f

1. Nase ANAT:

Nase

burun

2. Nase (Geruchssinn):

Nase

koklama duyusu

3. Nase fig (Spürsinn):

Nase

sezme yeteneği

Nase

sezgi

direkt vor seiner Nase

burnunun dibinde

sich die Nase putzen

burnunu silmek

Nase rümpfen

dudak bükmek

die Nase voll haben fam

canına yetmek

pro Nase fam

kafa başına

Oase N f

Oase

vaha

Rose N f

Rose

gül

Vase N f

Vase

vazo

Vase (große)

çiçeklik

Böse <-n, -n> N nt

im Guten wie im Bösen

iyi ve kötü günlerde

jenseits von Gut und Böse sein

gerçeklerle ilgisiz (od hayata yabancı) olmak

nichts Böses ahnend

iyi niyetle

nichts Böses ahnend

aklına kötü bir şey getirmeden

Lase <-n, -n> N m , Lasin N f <Lasin, -nen>

Lase

Laz