Translations for „Oluja“ in the Turkish » German Dictionary

oluk <-ğu> N

1. oluk:

oluk

Rille f

2. oluk:

oluk

Dachrinne f

3. oluk:

oluk

Zuleitung f

oluş N

1. oluş:

oluş

Geschehnis nt

2. oluş:

oluş

Entstehung f

olup

olup olacağı

alle(s) insgesamt

olur

olur

möglich

olur

es geht

olur

es klappt

olur

es kommt vor

ne olur?

was ist los?

ne olur?

was solls?

ne olur, ne olmaz(diye od kabilinden)

man kann nie wissen

ne olur, ne olmaz(diye od kabilinden)

für den Fall des Falles

olur olmaz pej

alles Mögliche, alle möglichen …, irgendwelche, irgendeine(r)

olur iş (od şey) değil

ein unmögliches Ding

oluruna bırakmak -i

den Dingen ihren Lauf lassen

biri(si)nin olurunu almak

jemandes Genehmigung einholen

ne olur, n’olur

bitte!

oluşmak VB intr

1. oluşmak:

oluşmak -den

werden, sich bilden, entstehen aus etw

2. oluşmak:

oluşmak

bestehen

oluşmak -den

sich zusammensetzen aus etw

olunmak <etmek>

ilan olunmak

bekannt gegeben werden

See also etmek

etmek <-der> VB trans

1. etmek:

etmek

machen

etmek

tun

2. etmek (kosten):

etmek

wert sein

3. etmek (Rechnung):

etmek

ergeben

4. etmek (sich belaufen auf):

etmek

betragen

5. etmek (zeitlich):

etmek -i

erreichen etw

6. etmek:

etmek -i -den

jdn um etw bringen jdn um etw

Phrases:

etmek -e

etwas Böses antun jdm

bu ne kadar ediyor?

wie viel macht das?

oluklu ADJ

1. oluklu:

oluklu

mit Dachrinne

Phrases:

oluklu

gerillt

oluklu teneke [veya saç]

Wellblech nt

olumlu ADJ

olumlu

positiv, bejahend

oluşum N

oluşum

Entstehung f

oluşuk <-ğu> N

oluşuk

Gebilde nt

oluntu

oluntu

Zwischenfall m

oluntu

Episode f

olumlama

olumlama

Bejahung f