Translations for „denial“ in the Turkish » German Dictionary

(Go to German » Turkish)

deniz N

1. deniz:

deniz

Meer nt

deniz

See f

Phrases:

deniz

Seegang m

deniz anası

Qualle f

deniz aslanı

Seelöwe m

deniz banyosu

Seebad nt

deniz buzulu

Packeis nt

deniz gülü

Wasserrose f

deniz kazası

Schiffbruch m

deniz kenarı

Küste f

deniz kestanesi

Seeigel m

deniz kulübü

Jachtklub m

deniz kuvvetleri

Kriegsmarine f

deniz tutması

Seekrankheit f

deniz limanı

Seehafen m

deniz mili

Seemeile f

deniz seviyesi

Meeresspiegel m

deniz tutmuş

seekrank

beni deniz tuttu

ich bin seekrank

deniz uçağı

Wasserflugzeug nt

deniz yarışı

Regatta f

deniz yolculuğu

Kreuzfahrt f

deniz yoluyla

auf dem Seeweg

denize girmek (im Meer)

baden

denizin dibi

Meeresboden m

I . derhal ADV

derhal

gleich

derhal

sofort

II . derhal ADJ

derhal

sofortig

derhal!

gleich!

yeniay N

yeniay

Neumond m

I . denizaltı <-nı> N

denizaltı

U-Boot nt

II . denizaltı <-nı> ADJ

denizaltı

unterseeisch

denizlik <-ği>

denizlik

Fenstersims m

denizatı <-nı> N

denizatı

Seepferdchen nt

denizci N

denizci

Seemann m

dengeli ADJ

dengeli

ausgeglichen

deneyli

deneyli

erfahren, geschult

mânialı

mânialı

… mit Hindernissen

mânialı

Hindernis- (Rennen)

mânialı übtr

schwierig, heikel

denek <-ği> N

denek

Versuchsperson f

deney N

deney

Experiment nt

deney (wissenschaftlicher)

Versuch m

deney hayvanı

Versuchstier nt

deney yapmak

experimentieren

denge N

1. denge:

denge

Gleichgewicht nt

Phrases:

denge

Ausgeglichenheit f

denge bozukluğu

Gleichgewichtsstörung f

denge kalası

Schwebebalken m

I . denli ADJ (Person)

denli

taktvoll

denli

diskret

II . denli ADV

denli

dermaßen

deneme N

1. deneme Verbalsubstantiv zu denemek:

2. deneme (Versuch):

deneme

Probe f

deneme tahtası

Versuchsobjekt nt

See also denemek

denemek VB trans

denemek

versuchen

denemek -i

probieren etw

denmek

denmek (pass) → demek

See also demek

demek <der, diyor> VB trans

1. demek:

demek -i

sagen etw

2. demek:

demek -i

nennen etw

3. demek (bedeuten):

demek -i

heißen etw

demek istediğim şu ...

ich wollte Folgendes sagen: ...

demek öyle!

soso!

... ne demek?

was bedeutet ...?

bu ne demek oluyor?

was soll das heißen?

bu ne demek oluyor?

was heißt denn das?

bu ne demek oluyor?

was soll denn das bedeuten?

densiz ADJ

densiz

indiskret

densiz

taktlos

infial <-li> [aː]

infial

Unwille m

infial

Verstimmung f

infial PHIL

Leiden nt

denilmek

denilmek (pass) → demek

See also demek

demek <der, diyor> VB trans

1. demek:

demek -i

sagen etw

2. demek:

demek -i

nennen etw

3. demek (bedeuten):

demek -i

heißen etw

demek istediğim şu ...

ich wollte Folgendes sagen: ...

demek öyle!

soso!

... ne demek?

was bedeutet ...?

bu ne demek oluyor?

was soll das heißen?

bu ne demek oluyor?

was heißt denn das?

bu ne demek oluyor?

was soll denn das bedeuten?

denizaşırı ADJ

denizaşırı

transatlantisch

denizaşırı

überseeisch

denizaşırı ülkeler

Übersee f