Turkish » German

Turkish)

kendilik
kimileri: pronoun
kendir: noun
kendisi
gündüzleri
kendince
kendinde
kendinden
önceleri: adverb
kendi: I. adjective and adverb II. pronoun
ileri: I. adverb II. interjection III. adjective and adverb IV. noun
kendiliğinden: adverb
kendi(si): I. pronoun II. adverb
kendiliğindenlik
dış işleri

You are viewing results spelled similarly: kendisi , kendir , kimileri , kendilik , gunduzleri , ileri , kendi , önceleri , kendinden , kendinde , kendince , kendi kendisi , kendiliğinden , dış işleri and kendiliğindenlik

kendilik <-ği>

kendilik

Wesen nt

kendilik

Individualität f

kimileri PRON

kimileri

manche

kendir N

kendir

Hanf m

kendisi

kendisi → kendi

kendisi

er, sie, es (selbst)

I . kendi(si) <-ni> PRON (selbst)

kendi(si)

er/sie/es

II . kendi(si) <-ni> ADV

kendi(si)

selber, selber

I . kendi ADJ

kendi

eigen

II . kendi PRON

1. kendi:

kendi

selber, selbst

2. kendi (reflexiv):

kendi

sich

kendi başına

auf eigene Faust

kendi başına

ganz allein

kendi eliyle

eigenhändig

kendi kendine

ganz allein

kendi kendine

ohne fremde Hilfe (automatisch)

kendi kendine

von selbst

kendim

ich selbst

kendinden emin

selbstsicher

kendinden geçmek

bewusstlos werden, das Bewusstsein verlieren

kendinden geçmek fam

ausrasten

kendinden geçmiş

bewusstlos

kendinden geçmiş fam

außer sich

kendine gelmek

(wieder) zu sich kommen

kendine gelmek

vernünftig werden

kendine güvenen

selbstsicher

kendine hakim olmak

sich beherrschen

kendine yedirmek fam

sich etw gefallen lassen

kendini asmak

sich erhängen

kendini beğenmiş

eingebildet

kendini beğenmiş

von sich eingenommen

kendini beğenmişlik

Eitelkeit f

kendini bilen

selbstbewusst

kendini göstermek

Aufmerksamkeit auf sich lenken

kendini göstermek

sich bemerkbar machen

kendini hissettirmek

sich bemerkbar machen

kendini kapıp koyuvermek fam

sich gehen lassen

kendini tanıtmak

sich zu erkennen geben

kendini tehlikeye atmak

sich in Gefahr begeben

kendini temize çıkarmak

sich reinwaschen

kendini toplamak (von einer Krankheit)

sich erholen (sich zusammennehmen)

kendini toplamak (von einer Krankheit)

sich fassen

gündüzleri

gündüzleri

tagsüber adv

kendince

kendince

nach seiner/ihrer Ansicht

kendince

wie er/sie glaubt

kendince

(rein) persönlich

kendinde PHIL

kendinde

Wesen nt

kendinden

kendinden pay biçmek

sich in jemandes Lage versetzen

kendiliğinden ADV

1. kendiliğinden:

kendiliğinden

von selbst

kendiliğinden

spontan

2. kendiliğinden:

kendiliğinden

automatisch

önceleri ADV

1. önceleri:

önceleri

anfangs

2. önceleri:

önceleri

früher

I . kendi ADJ

kendi

eigen

II . kendi PRON

1. kendi:

kendi

selber, selbst

2. kendi (reflexiv):

kendi

sich

kendi başına

auf eigene Faust

kendi başına

ganz allein

kendi eliyle

eigenhändig

kendi kendine

ganz allein

kendi kendine

ohne fremde Hilfe (automatisch)

kendi kendine

von selbst

kendim

ich selbst

kendinden emin

selbstsicher

kendinden geçmek

bewusstlos werden, das Bewusstsein verlieren

kendinden geçmek fam

ausrasten

kendinden geçmiş

bewusstlos

kendinden geçmiş fam

außer sich

kendine gelmek

(wieder) zu sich kommen

kendine gelmek

vernünftig werden

kendine güvenen

selbstsicher

kendine hakim olmak

sich beherrschen

kendine yedirmek fam

sich etw gefallen lassen

kendini asmak

sich erhängen

kendini beğenmiş

eingebildet

kendini beğenmiş

von sich eingenommen

kendini beğenmişlik

Eitelkeit f

kendini bilen

selbstbewusst

kendini göstermek

Aufmerksamkeit auf sich lenken

kendini göstermek

sich bemerkbar machen

kendini hissettirmek

sich bemerkbar machen

kendini kapıp koyuvermek fam

sich gehen lassen

kendini tanıtmak

sich zu erkennen geben

kendini tehlikeye atmak

sich in Gefahr begeben

kendini temize çıkarmak

sich reinwaschen

kendini toplamak (von einer Krankheit)

sich erholen (sich zusammennehmen)

kendini toplamak (von einer Krankheit)

sich fassen

I . ileri ADV

ileri

nach vorne

II . ileri INTERJ

ileri

vorwärts!

III . ileri ADJ

1. ileri:

ileri

vordere(r, s)

2. ileri:

ileri

spätere(r, s)

3. ileri (Uhr):

ileri

vorgehend

4. ileri:

ileri

fortschrittlich

IV . ileri N

1. ileri:

ileri

weiterer Verlauf

2. ileri fig:

ileri

Zukunft f

ileri gelen

angesehen

ileri gelmek -den

herrühren von etw

ileri gitmek

Fortschritte machen

ileri gitmek fig

zu weit gehen (Uhr)

ileri gitmek fig

vorgehen

ileri sürmek

nach vorne schieben (Idee)

ileri sürmek -i

zur Sprache bringen etw

kendiliğinden ADV

1. kendiliğinden:

kendiliğinden

von selbst

kendiliğinden

spontan

2. kendiliğinden:

kendiliğinden

automatisch

I . kendi(si) <-ni> PRON (selbst)

kendi(si)

er/sie/es

II . kendi(si) <-ni> ADV

kendi(si)

selber, selber

kendiliğindenlik <-ği>

kendiliğindenlik

Spontanität f

dış işleri

dış işleri

auswärtige Angelegenheiten pl

dış işleri bakanı

Außenminister(in) m(f)

Dışişleri Bakanlığı

Außenministerium nt

Dışişleri Bakanlığı

Auswärtige(s) Amt nt (AA) (Almanya)

Would you like to add some words, phrases or translations?

Just let us know. We look forward to hearing from you.

Browse the dictionary

Turkish

Translations for „kendileri“ in the Turkish » German Dictionary (Go to German » Turkish)

kendilik <-ği>

kimileri PRON

kendir N

kendisi

kendisi → kendi

See also kendi(si) , kendi

I . kendi(si) <-ni> PRON (selbst)

II . kendi(si) <-ni> ADV

I . kendi ADJ

II . kendi PRON

1. kendi:

2. kendi (reflexiv):

gündüzleri

kendince

kendinde PHIL

kendinden

See also kendiliğinden

kendiliğinden ADV

1. kendiliğinden:

2. kendiliğinden:

önceleri ADV

1. önceleri:

2. önceleri:

I . kendi ADJ

II . kendi PRON

1. kendi:

2. kendi (reflexiv):

I . ileri ADV

II . ileri INTERJ

III . ileri ADJ

1. ileri:

2. ileri:

3. ileri (Uhr):

4. ileri:

IV . ileri N

1. ileri:

2. ileri fig:

kendiliğinden ADV

1. kendiliğinden:

2. kendiliğinden:

I . kendi(si) <-ni> PRON (selbst)

II . kendi(si) <-ni> ADV

kendiliğindenlik <-ği>

dış işleri

Browse the dictionary

Links to further information

Feedback

Vocabulary trainer

Synonyms

My search history